17 Ekim 2012 Çarşamba

Babam askerde

 

Babam askerde


     Yıllar hızla geçmiştir.  Yıl 1968 ... Çanakkale'de yiğitce savaşıp vatana tek gözünü hediye eden İsa dedem, Topal Ebeyi yalnız bırakalı yedi sene olmuştur.  İsa dedem gibi yiğit bir anadolu köylü çocuğu olan babam (İsa Çelik) askere gitmiştir. Artık evlenme çağı da gelmiştir.

O askerdeyken aile meclisi toplanmış. Ailenin büyüğü Topal ninenin önerisiyle, yetim ve öksüz torunu, saf köylü güzeli Nuriye’yi (annem) İsa’ya uygun görmüşler. Tek sorun ise kız ve oğlanın birbirini görmesi ve beğenmesiymiş.

 

      Topal ninenin -kimbilir ne zamandır- kalça çıkığı varmış. Yalpalayarak yürüdüğü için köydeki lakabı Topal ebe imiş.  Topal ebe, hem İsa’nın babannesi, hem de Nuriye’nin anneannesiymiş.  İsa askerden izine gelince kendisine şoförlük yapmasını istemiş ve :

 --  “ Ese’m Torunum (köyde İsa yerine Ese derlermiş), ben artık epey yaşlandım. Beni ölmezden evvel tüm akrabalarımızı gezdir, helallik alayım oğul ”  demiş.

 

      Annemin köyüne geldiklerinde, onyedi yaşındaki annem bostanda çapa yapıyormuş. Topal ebenin geldiğini duyan annem  “Anneciğim gelmiş” diye koşa koşa eve gelmiş. Çünkü annesini hiç görmeyen annem, annesinin şevkatini Topal ninede bulmuş.

 


     Evin önüne geldiğinde, avluda babamla bir süre bakışmışlar. O an Topal nine gülümsemiş ve içinden “olacak galiba bu iş” diyerek onaylamış.

Aldın aklım bir bakışta

Yaktın yüreğim ateşte

Al hançeri sinem işte

Acımazsan vur sevdiğim

Sevdiğim başımın tacı

Merhamet et bana acı

Sendedir derdim ilacı

Himmet eyle ver sevdiğim.


 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder