17 Ekim 2012 Çarşamba

Babacığım

Babacığım


İlim ilim bilmektir  ,  ilim kendin bilmektir.

Sen kendini bilmezsen  ,  Bu nice okumaktır.   (Yunus Emre)

 

   Çok zeki olmasına rağmen babamı ilkokuldan sonra okutmamışlar. Babamın dedesi İsa dedem hastalanmış. Ortaokula başlayan babamı okuldan aldırmış. Köyde yetişen gazi İsa dedeme göre, sadece babamın abisinin (rahmetli Fahri amcam) okuması yeterliymiş.

Çünkü hastalandığı için babamın köydeki mallara ve hayvanlara bakmasını istiyormuş. Nitekim İsa dedem bu hastalıktan kurtulamamış. Belki de babam okusaydı iyi bir üniversite bitirebilirdi.


Babam çok kültürlü biridir. Çok gazete okur, her konuda bilgilidir ve özel fikirleri vardır. Hatta üniversite mezunu pek çok tanıdığımız bilgisayar kullanmayı bilmiyor. Babam internette araştırma bile yapıyor. Tanıdıkları ile msn’de görüşmeler yapıyor. 

 

     Sadece okul bitirmek ne yazık ki yeterli olmuyor. Önemli olan kendini yetiştirerek gerçek kamil bir insan olabilmektir.  Bu ise sadece okulla kazanılacak şey olmasa gerek. Menderes amcam da, babam gibi kendini yetiştirmiştir.

Benim babam mert adamdır. Mangal gibi yüreği, yufka gibi kalbi vardır. Fedakardır. Hayatım boyunca hep ona özendim. Tam da bu noktada Atatürk'ün bir sözünü hatırladım :

 

 “ Biz cahil dediğimiz zaman, mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğimiz ilim, hakikati bilmektir.  Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okumak bilmeyenlerden de hakikati gören gerçek alimler çıkabilir.”

K. ATATÜRK

 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder