17 Ekim 2012 Çarşamba

Belki de karşılaşırız


Kimbilir Belki de karşılaşırız


 

     Hatırlarsanız kitabın başında o sevdiğim kızın bana yazdığı son veda mektubundaki okumak istiyorum sözünü ve öğretmen olduğunu anlatmıştım. Google da yaptığım bir aramada onun Ereğli'ye tayin olduğunu öğrendim.


Ereğli'de o ameliyattan sonra, 1999'daki gibi yine bunalıma girdim. Babama zorla sigara aldırıp on yıl sonra tekrar zehirlenmeye başladım. Bir zamanlar aşık olduğum o kızla ilgili anıları hatırlayıp ağlayarak tekrar sigara içiyordum.


Bir şekilde onun evinin telefonuna ulaştım. Aradım annesi çıktı, onu istedim ve konuştuk. Tabi sizli bizli…

 
     Kendisini yirmi yıldır görmediğimi ve artık engelli olduğumu söyledim.  Ben de şu an Ereğlide oturuyorum dedim. Sadece nasıl olduğunu görmek için onu ailesiyle beraber evimize davet ettim.


Çünkü sonda takılıydı, ben yatakta yatıyordum. Kendisinin evli ve iki çocuğu olduğunu söyledi. Hastalığımı duyduğunu ve üzüldüğünü ama gelmesinin imkansızlığını belirtti. Allah mesut etsin. Ben zaten aşkımı kalbime gömmüşüm.


Kavuşmayı Allah’ın izniyle mahşere bırakmışım. Sadece ben onun şu anki halini ve bu yirmi yılda neler yaşadığını merak ediyordum. Hatta eşiyle gelmesini istedim ama kısmet değilmiş.
 

 

    Onunla yirmi yıl sonra aynı şehirdeydik. Belki karşılaşma umuduyla hep babamdan beni alışveriş merkezine ve parklara götürmesini istiyordum. Ama yine görüşemedik. Şeker komasına girdiğimden beri namaz kılmıyordum.


Şimdi ise her namazımda ona dua ediyorum. Bir de sigara illetine başlamıştım. Babamın yanında içince nefesi daralıyordu çünkü astım hastasıydı. Eylül ayıyla havalar soğumaya başlamıştı. Eylül ayı sonuna doğru Ankara'ya dönme kararı aldık.

O akşam Ereğlide sigarayı attım.

 


 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder