17 Ekim 2012 Çarşamba

Faik dedeciğim, seni çok özledim

 

Ah Faik dedeciğim, seni çok özledim


 

    Faik dedem çok iyiliksever bir insandı. Yufka gibi bir kalbi vardı. Koyu bir Adnan Menderes hayranıydı ki küçük amcamın ismini Adnan Menderes koymuştu.


Bütün amcalarım dedemi öyle seviyorlardı ki; Bu sevgi babaya karşı derin saygı ve korkunun neticesiydi. Babayiğit delikanlı Mahmut amcam bazen ona zarar gelebilir diyerek girdiği mekanın kapısında nöbet tutarmış.




Dedem 1991 yılında Ramazan Bayramı’nın arefesi perşembe gece yarısı vefat etmiş. Babamın anlattığına göre Ereğli’de böyle kalabalık bir cenaze olmamış. Ben cenazeye katılamadım. O sırada annem safra kesesi ameliyatı olmuştu.


Kardeşlerim, annem ve ben Ankara’daydık. Gece yarısı acı acı çalan telefondan sonra babam tekbaşına Ereğli’ye gitmişti. Dedem kendisini bütün Ereğli’ye sevdirmiş.


Babam diyor ki, o kadar çok insan başsağlığına geldi ki çoğunu tanımıyordum. Hatta gelenler arasında İçişleri eski bakanı rahmetli Faruk Sükan’da vardı.


“Allah rahmet eylesin sayesinde işe girdim.. Allah rahmet eylesin sayesinde çocuğumu okula gönderiyorum.. Allah rahmet eylesin sayesinde kızımın tayinini çıkarttık...  sayesinde kocamı ameliyat ettirdik...  sayesinde çocuğuma iş bulduk... sayesinde düğün yaptık... vs.” diyenlerin haddi hesabı yokmuş.

 


    Dedemin, İsa dedemden kalma bir çiftliği varmış. Hepsini kalbinin temizliğiyle, herkese iyilik yaparak cömertliğiyle harcamış. Ama Allah onu hiç bir zaman darda bırakmamış. Babamın anlattığına göre dedem bir ara maddi olarak çok sıkışmış.


Düşüncelere daldığı biran kapı çalınmış. Kapıyı açınca karşısındaki tanıyamadığı adam şöyle demiş:

“Faik ağa geçen yıl senden bir miktar borç almıştım, ancak toparlandım, aldığım borcu şimdi geri ödemek istiyorum. ”
 
Allah rahmet eylesin. Yattığı yer nur, mekanı cennet olsun.


Dedem iki kız, dört erkek çocuğunun, hepsini evlendirmiş; iş sahibi yapmış ve öyle ölmüş.


 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder