İngilizce öğrenmem boşa değilmiş
SSK Hastanesi’nden çıktığımda verilen rapor
ile babama: “Bu çocuk hiç bir iş yapamaz, bakmakla yükümlüsün.” demişlerdi.
Babam bunu kabullenemedi. Çünkü üniversite bitirmiştim. İş ve işçi Bulma
Kurumu’na başvurduk. Onlar bizi özürlülük raporu almak için bir devlet
hastanesine gönderdiler.
Bu hastaneden %40 özürlüdür ve getir götür işlerde çalışabilir diye rapor verdiler. Çünkü mesleğimi dikkate almamışlardı. Ama biz İş ve İşçi Bulma Kurumu’na sadece devlet kuruluşlarında çalışır diye kaydettirdik.
Bu hastaneden %40 özürlüdür ve getir götür işlerde çalışabilir diye rapor verdiler. Çünkü mesleğimi dikkate almamışlardı. Ama biz İş ve İşçi Bulma Kurumu’na sadece devlet kuruluşlarında çalışır diye kaydettirdik.
Birkaç hafta sonra babamın kolunda
yürürken İş ve işçi Bulma Kurumu’nun önünden geçiyorduk. Babam bana: “İstersen
gel, özel şirketlerde de çalışabilirim diye değiştirtelim.” dedi. İçeri girdik.
Özel şirketlerde de çalışabiliriz diye kaydımızı değiştirtmek istediğimizi
söyledik.
Yetkili bize dedi ki “Senin bir mesleğin var mı?” Bende “Elektronik teknikeriyim.” dedim. “Tamam” dedi. “Karel diye bir firma var, biz oraya 5-6 özürlü işçi gönderdik, bir kaç hafta içinde beğenmeyip çıkardılar. Bir de siz gider misiniz?” dediler.
Yetkili bize dedi ki “Senin bir mesleğin var mı?” Bende “Elektronik teknikeriyim.” dedim. “Tamam” dedi. “Karel diye bir firma var, biz oraya 5-6 özürlü işçi gönderdik, bir kaç hafta içinde beğenmeyip çıkardılar. Bir de siz gider misiniz?” dediler.
Verilen adres Çankaya’ydı. Biz ise Sincan’da
oturuyorduk. 1989 yılında “Çocuklar büyüyor” diye gecekondudan Sincan’a
apartman dairesine yine kiraya taşınmıştık.
Çankaya ile arada kırk km vardı. Neyse babamın kolunda otobüsle gittik
Çankaya Karel'e...
Orada bir yetkili beni beğendi ve dedi ki “Burası genel müdürlük, Fabrika ve Arge Sincan'da... Yarın Sincan’daki fabrikaya gidin görüşün.”
Orada bir yetkili beni beğendi ve dedi ki “Burası genel müdürlük, Fabrika ve Arge Sincan'da... Yarın Sincan’daki fabrikaya gidin görüşün.”
Değişik duygularla Sincan Karel'e gittik.
Önce bir elektronik bilgisi testi, sonra hastalığım hakkında konuşmalar...
Görüşme sonunda babam : “Benim oğlum Yükseliş Kolejinde okudu, ingilizcesi de
iyidir” dedi. ”Öyle mi?” deyip beni patronla görüştürdüler.
O da bana teknik bir ingilizce kitaptan bir sayfa okutup, tercüme etmemi istedi. Ettim ve sonuçta beni beğendiler ki yarın sabah gel başla dediler. Araştırma-geliştirme (Ar-ge) bölümünde bir mühendis işten ayrılmış ve öyle sanıyorum ki benim o işi yapacağımı kanaat etmişler.
Ar-ge’de çalışmaya başladım. Allah onlardan razı olsun. Aslında iki yıllık üniversite bitirmeme rağmen bu işi öğrenip tecrübe kazanmam iki yıl sürdü.
O da bana teknik bir ingilizce kitaptan bir sayfa okutup, tercüme etmemi istedi. Ettim ve sonuçta beni beğendiler ki yarın sabah gel başla dediler. Araştırma-geliştirme (Ar-ge) bölümünde bir mühendis işten ayrılmış ve öyle sanıyorum ki benim o işi yapacağımı kanaat etmişler.
Ar-ge’de çalışmaya başladım. Allah onlardan razı olsun. Aslında iki yıllık üniversite bitirmeme rağmen bu işi öğrenip tecrübe kazanmam iki yıl sürdü.
Sonradan anladım ki Allah beni seviyordu.
Benim kaderimi böyle yazmıştı. İngilizce öğrenmem boşa değildi. Dünyada
Allah'ın yaptığı hiç bir iş malayani değildir.
Hem masabaşı güzel bir iş yapıyordum, hem de işyeri evime yedi km idi. Allah’a binlerce hamdolsun.
Hem masabaşı güzel bir iş yapıyordum, hem de işyeri evime yedi km idi. Allah’a binlerce hamdolsun.
harikasın celal
YanıtlaSilseni tebrik etmemek elde değil. allah sen ve senin gibi kardeşlerime daim yardım etsin
YanıtlaSil