Gecekondu evimiz
Böyle bir gecekonduda yedi yıl yaşadık. Yükseliş Kolej’inde okurken de bu gecekonduda oturuyorduk. Kolejde çok zengin ve yüksek kademe insanların çocukları okuyordu.
Şimdi utanarak hatırlıyorum ki, o zamanlar
gecekonduda oturmaktan; babamın köylü olmasından, annemin başörtüsünden
utanıyordum... Ben çok saf bir çocuktum. Dünyayı sonsuz sanıyordum. Sanki
yaşlılar hep yaşlı, biz çocuklar hep çocuk kalacağız ... Ah be yalan dünya
kimseye kalmıyormuş.
Kolejde okurken birgün, resim
dersinde öğretmenimiz: " Evinizin odalarının krokisini çizin"
demişti. Ben de bir arkadaşımın evini çizmiştim.
Sonraları anladım ki, insanı insan yapan, köylü, başörtülü olması veya oturduğu ev değil, ahlakının güzel olmasıymış.
Sonraları anladım ki, insanı insan yapan, köylü, başörtülü olması veya oturduğu ev değil, ahlakının güzel olmasıymış.
Gecekonduda otururken ne kadar da
mutluyduk. Akşamüstleri annem, komşularla beraber bahçede toplanır; çay
içer ve muhabbet ederlerdi. Erkek kardeşim, arkadaşlarıyla maç yapardı. Ben ise
çoğu zaman evde oturur veya bisikletime binerdim. Trafik yoğun değildi.
Kızkardeşim henüz çok küçüktü.
Yazın, cumartesi akşamları, komşularla beraber çekirdek veya patlamış mısır alıp, çay bahçesine videoda film seyretmeye giderdik. 1980’lerde henüz vcd’ler yoktu. Babam Şeker Fabrikaları Sondaj ekibinde başsondördü. Onbir ay Türkiye’nin çeşitli illerinde su kuyusu açarlardı. Ayda bir kaç gün eve gelebilirdi.
Eve geldiğinde biz üç kardeş çok sevinirdik. Kızkardeşim babama çok düşkündü. Gidince ağlar ve anneme “Babam keşke gitmese” dermiş. (Şu an evli ama yine de her gün en az iki defa babamı arar.)
Yazın, cumartesi akşamları, komşularla beraber çekirdek veya patlamış mısır alıp, çay bahçesine videoda film seyretmeye giderdik. 1980’lerde henüz vcd’ler yoktu. Babam Şeker Fabrikaları Sondaj ekibinde başsondördü. Onbir ay Türkiye’nin çeşitli illerinde su kuyusu açarlardı. Ayda bir kaç gün eve gelebilirdi.
Eve geldiğinde biz üç kardeş çok sevinirdik. Kızkardeşim babama çok düşkündü. Gidince ağlar ve anneme “Babam keşke gitmese” dermiş. (Şu an evli ama yine de her gün en az iki defa babamı arar.)
Şimdi apartmanda oturuyoruz.
Bahçemiz de yok; kayısı, erik ağacımız da yok. Gecekondu mahallesinde
yaşanan o içten komşuluklar, şimdilerde çok azaldı. Artık Etimesgut’ta
gecekondu kalmamış. Her yer beton yığını... Apartmanlar... Allah sonumuzu
hayretsin.
TRT1 deki Seksenler dizisinin görüntüleri ile Sezen Aksu - Eskidendi o çok eskiden
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder