17 Ekim 2012 Çarşamba

Bir cenaze daha ve düğün


Bir cenaze daha ve düğün ve ben doğdum


(İsterseniz Bu ney dinletisine tıklayın ve aşağıdaki yazıyı ney eşliğinde okuyun.)
 
    Babamgil vefat nedeniyle bir sene nişanlı kalırlar. Tam ölümde düğünde insan için derlerken yeni bir vefat olur. 1971 de Topal ebe torunu Celalına ve eşi Ese'sine kavuşur.

Nihayet 1972 yılında köy düğünüyle evlenirler. O sıralarda hem aile maddi bunalımdaymış.  Hem de babam hala işsizmiş. Bu esnada annem bana hamiledir. Ve 1973 yılında ben dünyaya gelmişim. Aynı evde oturduğumuzdan babannemin aşırı sevgisiyle büyüdüm. Sanırım ölen oğlunun adı olmam sebebiyle bana çok düşkündü.

 

      İnsanlar dünyaya hangi ana-babadan ve hangi ülkede geleceğini seçemezler. Derisinin ve gözünün rengini ve de boyunun uzunluğunu seçemezler. Bunlar külli irade yani Allah’ın bize takdir ettiği kaderimizin parçalarıdır.


Allah’a binlerce şükür ben 1973 yılında Konya-Ereğli’de dünyaya gelmişim. Ailenin ilk çocuğuyum. Hayatın gayesi Allah’ı bilip tanıyıp kulluk etmektir. Bu ülkede yaşayan milyonlar gibi hayata 1-0 önde başladım. Allah aratmadı. Müslüman toplumda gözümü açtım hamdolsun.

 

      Bir erkek ve bir de kız kardeşim vardır. Ailenin fakirlik döneminde doğmuşum. Babam benim doğduğum günü anlatırken hala mahcubiyet duyuyor. Hastanede hemşire doğumdan çıkıp babama geliyor.


Oğlu olduğunun müjdesini verdiğini anlatırken durgunlaşıyor. “Cebimde hiç param yoktu. Oysa bir bahşiş vermeyi çok istemiştim” diyor. Evlendikten sonra babannem ölene kadar Ereğli’de dedemlerin evinde yaşamışlar.


Ben o yılları az hatırlıyorum. Annem o günleri anlatırken şöyle dedi. “Senin altına bağlayacak bez bulamazdım. Baban o sıralar işsizdi. Çarşafları keserek bez yapmıştım.”



 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder