17 Ekim 2012 Çarşamba

Napacan Kur’an okuyup da...

 

Napacan Kur’an okuyup da...


 

   Şunu belirtmeliyim. Ne zaman Kur’an’ı elime alsam müthiş bir esneme seansı. Esnemekten ağzım yırtılacak. Şeytanın hiç bir gücü yokmuş. Sadece, tek yaptığı insanların kalbine kötü düşünceler fısıldamakmış. Buna uymak ise kişinin iradesine bağlıymış.


Zaten dünyadaki imtihanın gereği de bu olmalı. Yani birisine “O iyi biri” diyorsak mutlaka kötü birileri de vardır. Sürekli şeytana uyan insanın hayvandan aşağı düşme tehlikesi varmış.


İnsan şeytanın ve nefsinin vesveselerini dinlemeyip ibadet ve salih ameller yaparsa meleklerden üstün olurmuş. Hz. Ebubekir Kuran’ı dinledi, melekleri geçti. Ebu Cehil şeytanı dinledi, hayvandan aşağı düştü. İnsanın iyi ki şeytan var diyesi geliyor. :)


Evet bir ilahiyatçı hocadan radyoda bunları dinlemiştim. Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem)  demiş ki: “Esneme şeytandandır.”

 

 

   Evet şeytan Kur’an okumamı istemiyordu. Ama ben esnememe rağmen okumaya devam ediyordum. On - onbeş dakika sonra esneme kayboluyordu. Şeytan pes edip gidiyordu. Hem esneme bitiyordu. Hem de daha dinç oluyordum.


Ama her akşam bu esneme seansları vardı. Annem buna şahittir. Önceleri “Oğlum bugün işte çok mu yoruldun. Uykun mu var.” derdi. Şeytan çok aptal mahluk. Bana demek istiyor ki: “Napacan Kur’an okuyup da... Yat uyu.” Yer mi anadolu çocuğu? :)

 

 

    Biliyorsunuz ben önceden psikolojik problemler yaşamıştım. Anladım ki bunlar şeytanın fısıltılarıymış. Şimdi bu vesveseleri hizmetçim gibi kullaniyorum. Nasıl mı?


Ben futbol maçı izlemeyi seviyorum. Namaz kılarken şeytan vesvese veriyor, diyor ki  "Çabuk kıl namazını maç başlıyor."  Ben de namazımı hiç acele etmeden usulüyle huşu ile kılıyorum. Bunun gibi…  Böylece şeytan benim daha dikkatli olmamı sağlıyor bilmeden...

 

 

       Bu vesveselerle şeytanın isteği insanın huzursuz olması imiş. Bundan kurtuluş çaresi, bizim davranış ve duyarlılığımızdaymış. Yani önem vermeyecekmişiz.


Mesela başımızın üstünde arılar uçuşuyor. Kovmaya çalışırsak veya kaçarsak, daha çok üstümüze gelirler. Ama eğer biz ona önem vermeden işimize devam edersek, bir  süre içinde kaybolurlar. Bir alimimizin dediğine göre işte vesveselerde böyle imiş.

Şimdi anlıyorum ki beni yirmi gün hastanede yatıran, şeytanın vesveselerini dinlememmiş.

 
Kalbindeki Kiralık Oda - "Vesvese"


 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder