17 Ekim 2012 Çarşamba

Gelme artık neye yarar?


Gelme , artık neye yarar?


 

   Aslında dünya sevgi ve aşk için yaratılmış. Sevgisiz dünya içinde yaşanmaz harabe bir ev gibidir. Ben o kıza aşık olduğum zaman onu ulaşılmaz bir melek gibi düşünürdüm.


O’nun yaşadığı şehre gittiğimde “Canım Konya’da sıkı giyin, üşütme. Sen derslerine ağırlık ver. Beni düşünme. Ben ikimiz içinde bol bol düşünürüm...” demişti. Bu sözleriyle beni daha da kendisine bağlıyordu.


Asla onun hakkında kirli düşüncelerim olmadı. Çünkü şimdiler de farkına vardım ki o zaman içimde ilahi aşk varmış.

İlm kesbiyle pâye-i rif’at
Ârzû-yı muhâl imiş ancak
Aşk imiş her ne vâr âlemde
İlm bir kîl ü kâl imiş ancak


Fuzûlî 
 
(Bilim ile yüksek makamlara erişmek gerçekleşmeyecek hayal imiş. Dünyada her şey yalnızca aşk'tan ibaret imiş, Bilim ise kuru dedikodudan ibaret imiş.)
 

Adeta aşkın kanununun dersini almışım. Ben aşk için yaratılmışım. İlahi aşkım 2002 yılındaki hidayetimle başladı. 2005 yılında namaza başlamamla ziyadeleşti.


Allah aşkımı artırsın. 1992 ile 2002 arası aşksız geçen yıllarım hep bir arayışla geçti. Bunu rahmetli Necip Fazıl’ın şu şiiri ne kadar güzel özetliyor:

 

Beklenen


Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.

Geçti istemem gelmeni,
Yokluğunda buldum seni;
Bırak vehmimde gölgeni,
Gelme, artık neye yarar?

(1937) Necip Fazıl Kısakürek
  
 Beklenen şiirini seslendirdim.
Ölüm gerçeğini hatırlatan kısacık videoyu da sonuna ekledim.
1 dk'lık güzel bir video ortaya çıktı...

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder