Allah Rahman’dır.
İngiltere’de bu hastalıktan insanların kurduğu bir web sitesinde Ukrayna’dan Maria isimli bir bayanla tanıştım. Sürekli hastalık hakkında mailleşiyorduk. Hatta bana bir vitamin ilacı göndermişti. Maria hırıstiyandı. Oda benim gibi dindardı.
Ama Haşa Hz. İsa (as) ‘ya Allah’ın oğlu diyordu. Yani Allah’a şirk koşuyordu.
Maria’ya yetmiş yaşını aşkın annesi ve
babası bakıyordu. Orada kimsesiz göçmen bir delikanlı Maria’ya aşık olmuş.
Maria tekerlekli sandalyede olmasına rağmen ben ona bakacam demiş. Babası
onları bir kilisede evlendirdi. Hatta evlilik resimlerini göndermişti.
Babayiğit delikanlı Maria’yı kucağında taşıyordu.
Sanıyorum evlendiklerinden üç ay sonraydı. Maria’dan çok kısa bir mail aldım. “My father died” diyordu. Yani babam öldü. Evet Allah Rahman’dır. Babasının ruhunu almadan evvel bir delikanlıyı ona aşık etmişti. Ve Maria’yı ona emanet etmişti. Şimdi bazen mailleri geliyor. Çok mutlular.
Merhameti sonsuz Rabbim bana da güzel kader çizecektir eminim. Ondan gelene razıyım.
Sanıyorum evlendiklerinden üç ay sonraydı. Maria’dan çok kısa bir mail aldım. “My father died” diyordu. Yani babam öldü. Evet Allah Rahman’dır. Babasının ruhunu almadan evvel bir delikanlıyı ona aşık etmişti. Ve Maria’yı ona emanet etmişti. Şimdi bazen mailleri geliyor. Çok mutlular.
Merhameti sonsuz Rabbim bana da güzel kader çizecektir eminim. Ondan gelene razıyım.
Erzurumlu İbrahim
Hakkı Hazretleri şöyle diyor:
Hoştur bana senden gelen,
Ya gonca gül, yahut diken
Ya hayattır yahut kefen,
Kahrın da hoş, lütfun da hoş.
Gelse celalinden cefa
Yahut cemalinden vefa
İkisi de cana safa
Kahrın da hoş lütfun da hoş
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder